Türk Ocakları Genel Merkezi imzası ile yayımlanan açıklama, şu ifadelere yer verildi:
"Bilindiği gibi, Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin "Öğrenci Andı" başlıklı 12. maddesini, 08 Ekim 2013 tarihinde yürürlükten kaldıran düzenlemenin iptali istemiyle Türk Eğitim-Sen tarafından açılan davada, Danıştay 8. Dairesi, 24.04.2018 tarihli, 2013/10501 Esas, 2018/2319 Karar Sayılı kararı ile işlemi iptal etmişti. Bu kararda, “Andımız” metninin Anayasa’mız ve millî eğitim sistemimizin temel amaç ve ilkeleriyle uyumlu olduğu, “Ant”ın kaldırılması için pedagojik ve yasal gerekçeler gösterilmediği ve dolayısıyla “Öğrenci Andı”nın kaldırılmasının haklı gerekçelere ve hukuki temellere dayandırılmadığı ifade edilmişti.
Ne yazık ki Millî Eğitim Bakanlığı, bu karara itiraz edip Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna taşımıştı. 12 Mart 2021 tarihinde basına yansıyan habere göre Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 4’e karşı 11 oyla 8. Dairenin verdiği kararı bozdu. Böylece Andımız’ın okunmasının, ilgili yönetmelikten çıkarılması onaylanmış oldu. Gerekçeli karar henüz açıklanmamakla birlikte bu kararı kesinlikle onaylamıyoruz.
Danıştay 8. Dairesinin 2018’deki kararı hakkındaki açıklamamızda da belirttiğimiz gibi, “Öğrenci Andı”nın kaldırılması, sözde “çözüm ve barış süreci”nde birtakım bölücü çevreleri memnun etmek için yapılmış yanlışlardan biri idi. Türkiye’nin en köklü sivil toplum kuruluşu olarak bu tür “taviz”lerin bölücü teröristleri yatıştırmayacağını, tam aksine daha da azdıracağını ısrarla söylemiş; zamanında gerekli uyarılarda bulunmuştuk. Nitekim 2015 yazında PKK’nın “çözülme süreci”nden yararlanarak bölgede gerçekleştirdiği silahlanma, mahkemeler ve kaymakamlıklar kurma, hendekler açma gibi faaliyetleri karşısında teröre karşı kararlı bir mücadele başlatmak zorunda kalmıştık. Hafıza-i beşer, nisyan ile malul olabilir ancak “Devlet Hafızası” asla unutamaz, unutmamalıdır.
Türklüğün bir etnik grup değil, tarih içinde yoğrulmuş büyük bir millet olduğunu anlamak istemeyenlere bir kez daha hatırlatıyoruz:
Bu topraklar Türkiye’dir, Türklerin vatanıdır. Burada yaşayan milletin adı Türk’tür. Öğrencilere millî şuur ve özgüven kazandırmak için eğitim ve öğretimde yapılan öğrenci andı uygulamasının ırkçılık veya faşizmle hiçbir ilgisi yoktur.
Türk Ocakları olarak belirtmek isteriz ki; Andımız, yeni kuşakların Türklük bilinciyle yetişmesi, Türkiye’nin sonsuza dek yaşaması için önemlidir. Türklük yok olursa bundan Türk dünyası, İslam dünyası ve bütün mazlum milletler zarar görür; onların umut ışığı söner.
Olumsuz sonuçları, gelecek kuşaklarda açıkça görülecek olan bu kararın gözden geçirilip düzeltilmesini milletçe umuyoruz.
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!"
"Bilindiği gibi, Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin "Öğrenci Andı" başlıklı 12. maddesini, 08 Ekim 2013 tarihinde yürürlükten kaldıran düzenlemenin iptali istemiyle Türk Eğitim-Sen tarafından açılan davada, Danıştay 8. Dairesi, 24.04.2018 tarihli, 2013/10501 Esas, 2018/2319 Karar Sayılı kararı ile işlemi iptal etmişti. Bu kararda, “Andımız” metninin Anayasa’mız ve millî eğitim sistemimizin temel amaç ve ilkeleriyle uyumlu olduğu, “Ant”ın kaldırılması için pedagojik ve yasal gerekçeler gösterilmediği ve dolayısıyla “Öğrenci Andı”nın kaldırılmasının haklı gerekçelere ve hukuki temellere dayandırılmadığı ifade edilmişti.
Ne yazık ki Millî Eğitim Bakanlığı, bu karara itiraz edip Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna taşımıştı. 12 Mart 2021 tarihinde basına yansıyan habere göre Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 4’e karşı 11 oyla 8. Dairenin verdiği kararı bozdu. Böylece Andımız’ın okunmasının, ilgili yönetmelikten çıkarılması onaylanmış oldu. Gerekçeli karar henüz açıklanmamakla birlikte bu kararı kesinlikle onaylamıyoruz.
Danıştay 8. Dairesinin 2018’deki kararı hakkındaki açıklamamızda da belirttiğimiz gibi, “Öğrenci Andı”nın kaldırılması, sözde “çözüm ve barış süreci”nde birtakım bölücü çevreleri memnun etmek için yapılmış yanlışlardan biri idi. Türkiye’nin en köklü sivil toplum kuruluşu olarak bu tür “taviz”lerin bölücü teröristleri yatıştırmayacağını, tam aksine daha da azdıracağını ısrarla söylemiş; zamanında gerekli uyarılarda bulunmuştuk. Nitekim 2015 yazında PKK’nın “çözülme süreci”nden yararlanarak bölgede gerçekleştirdiği silahlanma, mahkemeler ve kaymakamlıklar kurma, hendekler açma gibi faaliyetleri karşısında teröre karşı kararlı bir mücadele başlatmak zorunda kalmıştık. Hafıza-i beşer, nisyan ile malul olabilir ancak “Devlet Hafızası” asla unutamaz, unutmamalıdır.
Türklüğün bir etnik grup değil, tarih içinde yoğrulmuş büyük bir millet olduğunu anlamak istemeyenlere bir kez daha hatırlatıyoruz:
Bu topraklar Türkiye’dir, Türklerin vatanıdır. Burada yaşayan milletin adı Türk’tür. Öğrencilere millî şuur ve özgüven kazandırmak için eğitim ve öğretimde yapılan öğrenci andı uygulamasının ırkçılık veya faşizmle hiçbir ilgisi yoktur.
Türk Ocakları olarak belirtmek isteriz ki; Andımız, yeni kuşakların Türklük bilinciyle yetişmesi, Türkiye’nin sonsuza dek yaşaması için önemlidir. Türklük yok olursa bundan Türk dünyası, İslam dünyası ve bütün mazlum milletler zarar görür; onların umut ışığı söner.
Olumsuz sonuçları, gelecek kuşaklarda açıkça görülecek olan bu kararın gözden geçirilip düzeltilmesini milletçe umuyoruz.
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!"