"Pozitif vaka sayımız 1,5 milyonu aştı"
Bilim Kurulu toplantısının ardından Sağlık Bakanı Koca, salgının seyrine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında toplanan Bilim Kurulu toplantısı sona erdi. Toplantıda coronadan kaynaklı artan vaka sayıları ve can kaybı ele alınırken, yeni tedbirler de gündeme geldi. Toplantının ardından Sağlık Bakanı Koca, salgının seyrine ilişkin değerlenlendirmelerde bulunuyor.
Sağlık Bakanı Koca'nın açıklamalarından özetler:
Bir yıl boyunca tüm dünyanın ortak gündemi pandemi oldu. Hepimizin hayatını değiştirdi. Virüsün bulaştığı kişi sayısı dünyada 69 milyonu buldu. 1,5 milyonu aşkın insan Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti.
Ülkemizde sınırlarımızı kapatma dahil her türlü tedbir uygulanmıştır. Pandemi mücadelesinin başından itibaren Bilim Kurulumuz yol gösterici olarak katkı sağlamıştır. Kurulumuz, yeni bilimsel çalışmaları ve gelişen yeni durumları sürekli değerlendirmiştir.
Ülkemizde de son birkaç ay içinde bir artışla yüz yüze geldik. Havanın soğuması, insanların kapalı mekanlarda toplanması bizi alevlendirmeyle yüz yüze getirdi. Toplam test sayısı 20 milyonu buldu, pozitif vaka sayımız 1,5 milyonu aştı. 15 bini aşkın insanımızı kayıp verdik. Tedbirlerimizi sıklaştırıyoruz.
Toplumsal hareketleri azaltıcı hareketler, maske ve mesafe zorunluluğu, HES kodu, mesailerin kademelendirilmesi, filyasyon ekipleriyle temaslı taraması ve izolasyonlar, çağrı merkezleri ve aile hekimlerimizce takip gibi bir dizi tedbirleri daha sıkı uyguluyoruz.
Günlük vaka sayısında 5 kattan fazla, vefat sayısında yüzde 55 den fazla artış görüyoruz. Ülke genelinde yatan hasta sayılarımız artmakla birlikte, bazı illerimizde bu daha belirgin.
Sınırlı sayımızda ilimizde yüksek risk devam etmektedir. Hatay, Adana, Samsun, Antalya, Mersin ve Ordu da vaka sayılarımız artmaya devam ediyor. Hastanelerimiz, yoğun bakımlarımız ciddi yük altında. İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Bursa, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Konya da vaka artışı düşmeye başladı. Ancak yatan hasta sayısı bakımından yüksek doluluk oranı devam etmektedir.
Mesai sürelerinin kısaltılması, bazı iş yerlerinde hizmet verilmemesi, sokağa çıkma kısıtlaması gibi günlük hayatın akışının kısıtlanması ertelenemez hale geldi. Ülke olarak birlikte hareket etmemiz, zorunlu kısıtlamalara gönüllü kısıtlamaları da eklememiz mümkün olacaktır. Sokağa çıkma kısıtlamasına vatandaşların büyük destek verdiğini gözlemledik. Tedbirlerin etkisini takip ediyoruz ama henüz başındayız.
Dünyada yürütülen çalışmaların birçoğu başarısını kanıtlamış değildir. Kendi çalışmalarımız bir yana etkisi ve güvenirliğini kanıtlamış aşılara erişebilmenin gayreti içindeyiz. Ülke olarak güvenirliği ve etkisi kanıtlanmış, ülkemiz şartlarında alternatif aşıları temin etmek için gayret gösterdik.
Kademeli olarak 50 milyon doz aşı gelecektir. Geliştirilen yerli aşılarımızda Nisan ayında Faz3 çalışmasına geçebileceğimizi umuyoruz. Bilimsel dayanaktan yoksun tartışmalardan uzak kalarak, toplumu aydınlatan bilim insanlarımıza, siyasetçilerimize teşekkür ediyorum.
Aşı 14-21 gün arayla 2 doz halinde uygulanacaktır. Vatandaşlarımıza bedelsiz olarak verilecek ve başta aile sağlığı merkezlerimiz olmak üzere sağlık kuruluşlarımızdan yararlanacaktır. Aşıyı yaptıranlar kaydedilecektir. Temaslılarda olduğu gibi aşılı vatandaşlarımız da merkezi veriden takip edilecektir.
Kısıtlayıcı tedbirlerin etkisi yakından takip edilmektedir. Henüz daha başındayız. Bulaşma hızını düşürmemiz ve kısıtlılık süresini kısaltmamız mümkün olacaktır. Aşı çalışmalarıyla ilgili gelişmelere ayak uydurmamız, sürece aktif olarak ayak uydurmamıza bağlı.
Erken dönemde yoğun şekilde aşılama yapılabilirse başarıya daha kolay ulaşaileceğimize inanıyoruz. Aralık-Ocak-Şubat aylarında yoğun aşıya erişimi çok önemsiyoruz.
Erken dönemde aşının teslim edilebilirliği konusunda çok rahat olmadığını gördük. Özellikle birçok ülkenin binlerce, yüzbinlerce açıklamış olduğu sipariş ettiğini söylediğini aşıların teslim sürelerine bakmak lazım.
Erken dönemde ilk 3 aylık zaman diliminde bu teslimatların yüksek olmadığını görürsünüz. Nisan ayından sonra teslim edilebilecek aşıya ihtiyacımız yok. Çünkü bir veya birkaç aşımızın Nisan ayı sonrasında devreye girebileceğini ümit ediyoruz.
Aşının özellikle güvenilir ve etkin olmasını hedefliyoruz. Aşılarımızın geleneksel inaktif aşı yöntemi olduğunu biliyoruz. Sinovak aşısı ise çocukluk çağı aşılarımızı da üreten, geliştiren 6 tane farklı aşıyı üreten, aşı geliştirmeyle ilgilenen inaktif aşı üretmede başarısını ortaya koymuş olan bir firma. Şu an adını söylemeyeyim. Aşını geliştirdiğini söyleyen firmaların aşı geçmişinin olmadığını bilelim. Biz öncelikle inaktif aşıyı temin etme çabasında olduk.
Aşının zorunlu olmasını şimdilik düşünmüyoruz. Vatandaşımızı ikna ederek aşılama düşünüyoruz. Aşı yapılan kişinin HES kodu ve e-nabız uygulamasına durumu eklenecek.